reklam
reklam
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
      • Sitene Ekle
Posta16
  • Bursa
  • Güncel
  • Dünya
  • Siyaset
  • Spor
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Yazarlarımız
  • Galeri
    • Foto Galeri Tasarım 1
  • WebTV
    • WebTV
  • Diğer >
    • Firma Rehberi
      • Firma Ekle
    • Basın İlan
    • Biyografi
    • Eğitim
    • Kültür Sanat
    • Magazin
    • Özel Haber
    • Teknoloji
    • Yaşam
Anasayfa » Genel
blank
İsmail TAŞTAN

GÜNDEME DAİR

Eklenme Tarihi: 29 Ağustos 2018 Çarşamba
Eklenme Saati: 19:30
Tweetle
İsmail TAŞTAN ismailtastan@posta16.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
GÜNDEME DAİR

GÜNDEME DAİR

Ak Parti’nin 2002’de iktidar olmasıyla birlikte Türkiye’de yeni bir devir de başlamış oldu.

Yeni sistemle adeta devleti yeniden yapılandıran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 16 yıldır tüm dünyanın gıpta ile izlediği bir “başarı öyküsü” yazıldı.

Hemen her alanda, önceden hayal bile edilemeyecek gelişmelere şahit olduk, olmaya da devam ediyoruz.

Krizlerin, darboğazların Türkiye’sinden, dünya lideri bir ülkeye doğru tam yol ilerliyoruz.

Tarihi dönüşüm sürecinden en çok etkilenenlerin başında da medya geliyor kuşkusuz.

Ak Parti iktidarına kadar ülke medyası belli holdinglerin, belli ailelerin elindeydi.

Kamu kaynaklarını haksız bir şekilde sömürmeye odaklanmış medya, Ak Parti’nin başlattığı dönüşüm sürecine ilk etapta epey direndi.

Rant düzeninin devam etmesi için ellerinden ne geliyorsa yaptılar, Ak Parti’nin önüne binbir türlü engel çıkarmaya çalıştılar.

Ama, Erdoğan’ın her alanda olduğu gibi medya konusunda da net ve kararlı bir duruş sergilemesi tüm hesapları altüst etti.

Milletin karşısında durulamayacağını gören holdingler ve aileler birer birer medya dünyasından çekilmek durumunda kaldılar.

İlaveten, ülkemiz üzerine karanlık emeller besleyen hain FETÖ medyasının yerinde yeller esiyor artık.

Şimdilerde ise “mili” ve “yerli” medyamız, Türkiye’nin aydınlık geleceğine katkıda bulunuyor.

BURSA’DA NASIL BİR TABLO VAR ?

Ülke genelinde durum böyle iken peki Bursa’da tablo nasıl acaba ?

Gazetecilik mesleğini uzun yıllar İstanbul’da sürdürmüş biri olarak; üzülerek söylemem gerekir ki; Bursa medyası için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.

İstanbul ve Ankara’da bizzat şahit olduğum süreçler Bursa’ya uğramamış sanki.

Yaklaşık 30 yıldır ulusal yayın organlarında çeşitli görevlerde bulundum.

Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Ak Parti’nin önde gelen birçok ismi ile yakinen çalıştım.

Onların olaylara bakış açılarını iyi biliyorum.

Hala da İstanbul’da ki medya camiasıyla içiçeyim.

Bu yüzden, eveleyip gevelemeyeceğim ve kitabın ortasından konuşacağım.

Gözlemlerime ve tespitlerime göre, Bursa’da her şey, üç aşağı beş yukarı eski düzende devam ediyor.

Sayın Cumhurbaşkanımızın medya konusundaki dirayetinden Bursa’da eser yok.

Bursa Ak Parti iktidarı tarafından yönetiliyor ama medyası deyim yerindeyse “evlere şenlik”.

Cumhurbaşkanımızla aynı doğrultuda, “yerli” ve “mili” yayın politikasına sahip medya organlarının sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor bana göre.

Geri kalanların çoğu “araziye uyum sağlamış” durumda, bugün menfaatlendiği için iktidarın yanında görünüyor, ama, Gezi kalkışması gibi hava değiştiğinde karşı tarafa geçecekleri konusunda hiç kimsenin bir gram tereddüttü yok.

Bu konuda sabıkalı olanlar o kadar çok ki…

Sabıkalıları herkes biliyor ama Ak Partili yöneticiler ve kurumlar bilmiyor.

Cumhurbaşkanımızdan biz böyle mi gördük ?

Bataklığı kurutmak için hala niye bekliyorlar anlamadım.

“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” anlayışıysa bugünkü tablonun sebebi, bilsinler ki, o yılanlar, sıraları geldiğinde onları da sokacak.

“HARAÇ KESEN” GÜRUH

Bir de “haraç kesen” bir güruh var ki, akıllara ziyan.

Mesleki birikimleri olmayan, geçmişte ayak işleriyle uğraşırken, medyada bir şekilde köşe kapanların kurumlardan, firmalardan şantajla nasıl para koparmaya çalıştıklarını görünce “Bu kadar da olmaz” diyor insan.

“Ayak takımı” diye nitelendirilen bu soytarı sürüsü yüzünden gerçek gazetecilerin basın toplantılarına bile gidemediklerini duyuyoruz ki bu mesleğimiz açısından utanç verici bir durum.

Basın toplantılarında en ön sıralara oturup, soru – cevap kısmında mikrofona saldıran, saçma sapan sorularla kendini reklam etmeye çalışan bu tiplerin gazetecilikle ilgisi yok.

Gazetelerde ücret almadan köşe yazısı yazıp, kurumlardan kendilerine farklı işlerle maddi menfaat temin edenleri mi ararsınız, yoksa önce tehdit edip, “susma” karşılığında fatura kesmeyi önerenleri mi ?

“3.000 – 5.000 gazete basıyorum” diye yalan söyleyip aslında 300 – 500 gazete basanı mı, yoksa Gezi kalkışmasını alenen destekleyen, 15 Temmuz hain darbe girişiminde ise sinsice kendini gizleyenleri mi ?

Bazı siyasetçilerin isimlerini kullanıp, “Bize ilan vermenizi sayın büyüğümüz istiyor” diyenleri mi, ya da açıkça “Ak Parti gitsin” diye  muhalefet partisini destekleyip, geçimini Ak Partili belediyelerden sağlayanları mı ?

Daha neler neler…

Özellikle isim vermiyorum ama bunların kimler olduğunu üç aşağı tüm Bursa bilir.

“DARBE SEVİCİ GAZETECİLER”

Bana göre medya için; 15 Temmuz Gecesi bir milattır.

Geçmişte her türlü olaya yorum yapan, ama hain FETÖ kalkışması sırasında tepkisini ortaya koymayan, sessiz kalan medyadaki herkes “darbe yancısı”dır.

Bu karakterdekilerin ortak özelliği; 15 Temmuz Gecesi gerçek vatan evlatları canlarını verirken, onların pusuya yatmaları ve darbe kalkışması bastırıldıktan sonra ortaya çıkarak, sanki kendileri mücadele etmiş gibi darbecilere tepki göstermeleridir.

Bu zihniyettekilerin FETÖ’cülerden farkı yoktur.

FETÖ yancılarını destekleyenler de büyük vebal altındadır.

Ama, yavuz hırsız gibi ev sahibi bastırmakta pek mahirler doğrusu.

“Yavuz hırsızlar”ı Bursa’da herkes biliyor ama, asıl mesele bu şehri yönetenlerin bu sorunu ne kadar önemsedikleri.

* * *

Yerimiz kalmadığı için şehri yöneten büyüklerimize son sözümüz şu olsun :

Bugün, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sayesinde oturduğunuz koltukların hakkını layıkıyla vermek istiyorsanız, her alanda olduğu gibi medya konusunda da örnek alacağınız kişi o olmalı.

O’nun gibi; tehditlere pabuç bırakmayın, asla taviz vermeyin, hep birlikte dik durun.

“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” zihniyetinden vazgeçin.

Partinizden bir başka birinin eleştirilmesi nefsinize hoş gelse bile engelleyebilirseniz bunu engelleyin.

Biz, bu yazıyla üzerimize düşen vazifeyi yaptık, ilave birşey istenirse de hazırız, şimdi sıra onlarda.

Görelim Mevlam neyler, meylerse güzel eyler….

Etiketler:
GüNDEME DAİR ismail taştan posta16.com ismail taştan yazıyor posta16.com
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

Xian ve Bursa İpekyolu köprüsü Bugünkü yazıma bu başlığı attım, çünkü nedenleri var. Bursa Büyükşehir Belediye Başkan...
Xian ve Bursa İpekyolu köprüsü
CHP’lilerin hevesleri kursaklarında kaldı! İnsan ömrü gibi binaların da bir ömrü var. Hangi teknikle yapılırsa yapılsın binalar d...
CHP’lilerin hevesleri kursaklarında kaldı!
İsmail Taştan Yazdı… İznik'in 'Usta'sı, Usta'nın projeleri… Cumhur İttifakı, Bursa'yı olduğu gi...
İsmail Taştan Yazdı…
Marketlerin koronavirüs sınavı! Koronavirüs salgını, ekonomik ve sosyal hayatı adeta felce uğrattı. Ekonomide çarklar ...
Marketlerin koronavirüs sınavı!
  • Sizde Yorum Yapın
  • Facebook Yorum

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Dikkat! Üye/Üyeler ve ziyaretçiler suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği/yorumu Site’de paylaşmamalı. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
WordPress › Hata

Web sitenizde kritik bir hata oluştu.

WordPress sorunlarını giderme hakkında daha fazla bilgi edinin.